tag:blogger.com,1999:blog-9432022380778763652024-02-19T06:54:33.383-08:00TeknolojiMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.comBlogger154125tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-68878731453738446362009-10-30T12:20:00.000-07:002009-10-30T12:21:24.997-07:00Google müzik sektörüne yatırım yapıyorGoogle müzik sektörüne yatırım yapıyor<br />Google, müzik parçası satışına ilk adımını attı<br /><br />İnternet devi Google internette müzik parçası bulmak, dinlemek veya satın almaya yarayan yeni bir hizmet başlatarak, online müzik satışına ilk adımını atmış oldu.<br /><br />Google'ın Los Angeles'taki Capitol Records müzik şirketinde Lala.com ve iLike online müzik şirketleriyle yaptığı işbirliğinden "Google music search" adlı bu yeni hizmet ortaya çıktı.<br /><br />İnternette özel olarak müzik araması yapan bu yeni arama motoru, aranan şarkının o olup olmadığını anlamak için bir şarkıyı tam olarak dinleme olanağı sağlıyor.<br /><br /> AAMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-45326910158997582502009-10-30T12:18:00.000-07:002009-10-30T12:19:44.975-07:00Yeni çıkan spam emaillere dikkatYeni çıkan spam emaillere dikkat<br />Outlook gibi email programlarının okundu bilgisi spamcilerin yeni oltası oldu<br /><br />Son günlerde Türkiye'de hızla artan yeni bir tür spam kullanıcıları huzursuz ediyor.<br /><br />Özellikle outlook kullanıcısı şirketleri hedefleyen bu yeni spam "okundu" mesajı gibi email kutunuza geliyor. Kullanıcı okundu bilgisinde yer alan kişi veya kuruma böyle bir mesaj göndermediğini bildiğinden, duruma şaşırıp olayı açıklığa kavuşturmak için gönderiyi yapan email adresiyle temasa geçiyor. Böylece farkında olmadan karşı tarafın veri bankasında email adresinin gerçekliğini teyit etmiş ve verileri güncellemiş oluyor.<br /><br />Ayrıca gelen mesaj detayında yer alan şirket internet adresini merakınıza yenilip ziyaret etmniz de cabası. Gereksiz yere bu kurnaz(!) firmaların tık sayısını arttırmış hatta belki de arama motorlarında sonuç listelerinde üst sıralara çekmiş oluyorsunuz.<br /><br />Herhangi bir virüs veya sisteme yönelik bir tehlike içermeyen bu "okundu teyid mesajı" görünümlü spam emailler tamamen veri ve data toplamaya yönelik. Günümüzde kişi ve kurumların iletişim adreslerinin yer aldığı data, veri ticaretinin ciddi getiri sağladığı göz önüne alındığında bu spamlari kullananlar geri dönüş aldıkları emailleri garantili (kullanıcısı aktif) emailler listesine atıp daha sonra bu listeleri şirketlere toplu veri olarak satıyorlar.<br /><br />Sizlere tavsiyem bu emailleri kaale almayın ve gönderici adresle kesinlikle temasa geçmeyin. Yoksa kısa zaman içinde birden kutunuzu tanıtım emailleri bombardımanı altında bulabilirsiniz.<br /><br />Selin Kunt Tütüncü<br />habertürkMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-20963411016739626592009-10-30T11:35:00.001-07:002009-10-30T12:16:20.572-07:00300 milyar Euro'luk devlere Türk vitamini<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmatFTGAOgfPD4Hcw7V0SveXKRYspTLSY1igCfIfst6M4ny8SzRx91fAC-zd5OpKMOdRWr6wYNk-_uLKrR2ttR0EQLnvtwPji3G-KQcnQwchg4mUWskKf7fn_ZBL9FRRRGFA2Yn13Rix4/s1600-h/darsane.com_183233.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 290px; height: 296px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmatFTGAOgfPD4Hcw7V0SveXKRYspTLSY1igCfIfst6M4ny8SzRx91fAC-zd5OpKMOdRWr6wYNk-_uLKrR2ttR0EQLnvtwPji3G-KQcnQwchg4mUWskKf7fn_ZBL9FRRRGFA2Yn13Rix4/s400/darsane.com_183233.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398473318029435826" /></a><br />300 milyar Euro'luk devlere Türk vitamini<br />Doany, Vitamin'in 4 farklı dile çevrilip başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerde kullanıldığını belirterek, "Global bir ürün haline geldi" dedi<br /><br />Türk Telekom CEO‘su Dr.Paul Doany Avrupa Telekom Ağı Operatörleri Birliği (ETNO-European Telecommunications Network Operators Associaton) toplantısında, "Telekom sektöründe adil rekabetin tanımının değişmesi gerektiğini belirterek, Avrupa buna uyum sağlamaz ise rekabette geride kalır. Mevcut regülasyonlar yatırımı azaltıyor, inovasyonu sınırlıyor" diyerek Avrupa Birliği’ne mesaj verdi. <br />İspanya’nın Sevilla kentinde Telefonica şirketinin ev sahipliğinde düzenlenen CEO zirvesi ciroları toplami 300 milyar Euro’yu bulan Avrupa’nın dev telekom operatörlerini biraraya getirdi. Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany zirve kapsamında düzenlenen "Dijital Avrupa: Gelecek nesil yatırımlar, ekonomik toparlanma ve süreklilik" başlıklı panelde bir konuşma yaparak Türk Telekom’un Türkiye’de eğitim ve sağlık başta olmak üzere geliştirdiği ve uygulamaya koyduğu yenilikleri anlattı. Toplantıda Doany Türk Telekom’un özellikle eğitime odaklı bir proje olarak Turk Telekom Grubu bünyesinde geliştirilen online eğitim programı "Vitamin" hakkinda bilgi verdi. <br /><br />4 DİLDE VITAMIN DUNYAYA SATILIYOR<br />Zirve kapsamında düzenlenen ve telekomünikasyon sektörünün topluma katkısı konulu panelde bir konuşma yapan Dr. Paul Doany bilgi teknolojilerinin eğitime yapacağı pozitif etkinin önemine değindi Türk Telekom Grubu teknoloji şirketi Sebit tarafından geliştirilen online eğitim programı Vitamin’i ve geldiği noktayı dev şirketlerin tepe yöneticileriyle paylaşan Doany, bu teknoloji ile genç nesillerin yaşadıkları bölgeler arasında hiçbir fark olmadan aynı değerli eğitim içeriğine ulaşabildiğini kaydetti. Türk Telekom CEO’su Vitamin’in 4 farklı dile çevrilip başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerde kullanıldığını anlatırken "Dünyanın heryerinden Fen ve Matematik aynı ve Vitamin ürünümüz de global bir ürün haline geldi" diye konuştu. <br />Türk Telekom Grubu olarak genişbantın penetrayonunun artmasını desteklemek amacıyla altyapıya ve genişbanta yaptıkları yatırımlarına hız verdiklerini ifade eden Doany, genişbant erişiminin eğitime yapacağı katkılara odaklandıklarını belirtti. Vitamin’in tüm okullarda ücretsiz olarak kullanıma açık olduğunu hatırlatan Türk Telekom CEO’su "Öğretmenlere özel olarak hazırlanmaış Vitamin’i de öğretmenler ücretsiz olarak kullanıyor. Böylece hem sosyal sorumluluk projesi olarak topluma katkı sağlamış oluyoruz hem de ticari bir ürün olarak pazara sunmuş oluyoruz. Bu model kendi içinde sürdürülebilir bir yapı oluşturuyor. Biz sonuçlardan çok memnunuz." diye konuştu. <br /><br />LISE VERSIYONU DA TAMAM<br />Eğitimi sanal ortama taşıyacak yeni projeler uzerinde de çalıştıklarını belirten Doany öğrencileri öğretmenleriyle sanal ortamda interaktif olarak bir araya getiriyoruz. Artık lise versiyonu ile birlikte Vitamin tüm orta öğrenim müfredatını kapsar hale geldi. Bu ürünün global arenada çektiği ilgiyi gururla anlatıyorum. Türkiye’de yetişmiş genç Türk mühendislerinin geliştirdiği bu ürün artık dünyaca tanınır hale geldi. Türk inovasyonunu dünyaya sunmaya devam edeceğiz. Bir yandan altyapıya ve istihdama yatırma devam edip sabit hatları yeni teknolojiler ile geliştirmeyi, mobil pazarda konumumuzu güçlendirmeyi, genişbant teknolojileri ve katmak değerli servislere odaklanırken diğer yandan Vitamin gibi Wirofon gibi teknoloji ürünlerininin bölgemizde gelişmesi ve dünyaya ihraç edilmesi için teknoloji şirketlerimizi destekliyoruz" dedi. <br /><br />AİLELER İNTERNETTE RAHAT EDİYOR<br />Panelde yaptığı konuşmada Türk Telekom Grubu’nun yeni ürünü Nette Çocuk Var’dan da bahseden Dr. Paul Doany " Vitamin ile eğitime katkı sağlarken ailelerin kafasında oluşan çocuklarının internet kullanımı ile ilgili soru işaretlerini de gidermeyi hedeflediklerini belirtirken, " Aileler içeriği çocuklarının kullanımı için filtrelenmiş içerik seçeneğine kavuştu." dedi. <br />Kısa zaman önce Türk Telekom Grubu bünyesine oyun şirketi Sobee’nin de katıldığını belirten ve bundan heyecan dydugunu belirten Doany, "şimdiki amacımız eğitim ürünümüzü çocuklar için faydalı oyunlar ile desteklemek, eğitimi eğlence ile daha cazip hale getirmek" diye konuştu. <br />Vitamin’in başarısını Avrupalı meslektaşlarıyla paylaşan Paul Doany’ye panel dinleyicileri arasından "Eğitim dışında başka alanlarda da benzer bir model uygulama planınız var mı? Sağlık sektörü için planlarınız nasil?" sorusu geldi. Doany geliştirdiğimiz güçlü internet ve iletişim altyapıları üzerinden eğitim ile birlikte ikinci odaklandığımız alan sağlık olacak. Bu alanlarda bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde yaratılacak verimlilik ve geliştirmelerin topluma hem maddi hem de manevi olarak çok büyük katkıları olacağını belirten Doany, Türk Telekom Grubu olarak iki proje ile sağlık alanındaki projelerimize başladık" dedi. <br /><br />OPERATÖRDEN 8 ŞİRKETLİ GRUBA DÖNÜŞTÜ<br />Türk Telekom Grubu bünyesinde 8 şirket bulunuyor. Özelleştirme ardından yapılan yatırımlar ve satınalmalar ile Türk Telekom TTNET, AVEA ve teknoloji şirketleri Argela, İnnova, Sebit, Sobee ve çağrı merkezi Assistt ile birlikte bir sabit operatörden 8 şirketli bir gruba dönüştü. <br /><br />250 MİLYAR EURO CİRO 1 MİLYON İSTİHDAM<br />36 ülkeden 42 üyeye sahip ETNO’nun bu seneki CEO Zirvesi’nde gelecek nesil yatırımların ekonomiye katkısı ve süreklilik konusu ele alınırken, telekomünikasyon şirketleri tarafından neler yapılabileceği masaya yatırıldı. "Dijital Avrupa: Gelecek nesil yatırımlar, ekonomik toparlanma ve süreklilik" başlığı altında telekom sektörünün topluma katkısı ele alındı. ETNO, tüm üyeleri ile yaklasik 300 milyar Euro’luk iş hacmine sahip. ETNO üyeleri geçen yıl yaptığı 33 milyar Euro’luk yatırım, ile dünya genelinde 1 milyonunun üzerinde kişiye iş olanağı sağlıyor. Deutsche Telekom, Telecom Italia, Telefonica, France Telecom, Telenor ve TeliaSonera gibi önde gelen telekomünikasyon operatörlerinin üyeleri arasında yeraldığı ETNO’da Türk Telekom da kurucu üye olarak yer alıyor. ETNO’nun gözlemcileri arasında ise AT&T, Telstra ve Verizon gibi dünya telekomünikasyon devleri bulunuyor. (ANKA)Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-83232113079483868352009-10-30T11:29:00.000-07:002009-10-30T11:31:11.590-07:004 bin internet sitesi kapatıldı4 bin internet sitesi kapatıldı<br />Çin Basın Yayın İdaresi, internette bulunan tüm müstehcen içerikli yayınları yasakladığını ve erişimi kestiğini duyurdu<br /><br />Şinhua ajansının haberinde, 30 bin link ve 4 bin internet sayfasının Ocak ayından beri 50 uzman tarafından incelendiği ve uygunsuz bulunarak yayının kesildiği bildirildi.<br /><br />Kapatılan siteler arasında, pornografik içerik dahil olmak üzere, şiddete yöneltici sitelerin ve genel ahlaka aykırı ilişkilerin yazıldığı ve yayımlandığı internet blogları da bulunuyor.<br /><br />Basın Yayın İdaresi, bu hususta yeni bir kanunun düzenleneceğini ve bundan sonra Çin'de yayın yapacak internet sitelerinin bu çerçevede yayın hakkına sahip olabileceğini bildirdi.<br /><br />Çin hükümeti, Haziran ayının başında pornografik içerikli siteleri engelleyen bir program geliştirip "Yeşil Baraj" projesini uygulamaya koymuş, ancak özel hayata müdahale gerekçesiyle Ağustosta projedeki "zorunluluk" ifadesi kaldırılmıştı.<br /><br />Çin, geçen aylarda "Google.cn" arama motorunu pornografik içerikli aramalara müsaade ettiği gerekçesiyle sert bir şekilde kınamış, ardından "Google", Çin'de yayın yapan sunucusunda pornografik içeriği arama motorundan tamamen temizleyeceğini söylemişti.<br /><br />Çin hükümeti, son aylarda internette pornografi ve şiddetin engellenmesi için kısıtlamalar getirdiğini açıkladı, ancak insan hakları savunucusu kurumlar Çin'in bunu muhalif sesleri bastırmak için yaptığını savunuyor.<br /><br /> AAMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-13558232509688907272009-10-28T01:29:00.000-07:002009-10-28T01:36:15.812-07:00NASA'dan 10 yıllık bir planNASA'dan 10 yıllık bir plan<br />Dünyada güvenlik endişesi uyandıran reaktörler, Ay'da kullanılacak! İşte detaylar...<br />NASA'nın Ay'la ilgili son planı çok tartışılacak. NASA 2020 planı için kolları sıvadı. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) 2020 yılında ayda küçük bir nükleer reaktör kurmayı planlıyor. <br /><br />Alman Die Welt gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, ayda nükleer reaktörün kurulmasından 4 yıl sonra burada astronotlar sürekli bir şekilde görev yapacak ve aydaki bu "üssü" gelecekte yapılacak insanlı uzay yolculukları için kullanılabilir hale getirecek.<br /><br />Ayda görev yapacak astronotlar için gerekli olan enerjinin sağlanabilmesi amacıyla bu nükleer reaktöre ihtiyaç duyulduğu, bu konuda araştırma yapan bilim adamlarının, ürettikleri "ay reaktörünün" güvenli ve verimli bir şekilde çalışacağından emin olduğu belirtildi.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-53646743639898889882009-10-28T01:28:00.000-07:002009-10-28T01:29:00.681-07:00BiRi ADSL'den çocuklar için internetBiRi ADSL'den çocuklar için internet<br />BiRi, çocukların da internette güvenle gezebilmesi için filtreleme hizmeti sunuyor. İşte detaylar...<br /><br />Koç.net, BiRi ADSL'in katma değerli hizmet içeren paketlerine bir yenisini ekledi. BiRi, sakıncalı siteleri filtreleyerek çocukları internet ortamındaki zararlı içeriklerden koruyan "Nette Çocuk Var" adlı güvenlik hizmeti ile 1 Mbps hızındaki, 4 GB kotalı internet erişimi içeren ADSL paketini, vergiler dahil aylık 15.90 TL'ye sunuyor.<br /><br />Türk Telekom tarafından geliştirilen ve şu anda okullardaki internet erişiminin filtrelenmesinde kullanılan "Nette Çocuk Var" hizmeti; internetteki dolandırıcılık, uyuşturucu, alkol, kumar gibi sakıncalı ve uygunsuz içeriklere erişimi, herhangi bir ayarlama ya da kurulum gerektirmeden engelliyor. İnternetin giderek yaygınlaştığı bu dönemde çocukların bu ortama erişimini kontrollü sağlamak ve çocuklarının interneti güvenle kullanmalarını isteyen aileler için yeni bir seçenek oluşturuyor. <br /><br />Gerçek zamanlı filtreleme sağlayarak kullanıcıya zararlı içerikten ayıklanmış erişim imkanı sunuyor. Bu hizmet sayesinde, herhangi bir ayarlama ya da kurulum yapmanıza gerek kalmadan çocuklarınız interneti güvenli şekilde kullanabiliyor.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-5608262342785887522009-10-28T01:24:00.000-07:002009-10-28T01:26:46.741-07:00Firefox 3.5.4 Türkçe Beta hazır; indirin...Firefox 3.5.4 Türkçe Beta hazır; indirin...<br />Ali GüngörFirefox'un 122 irili ufaklı istikrar ve güvenlik sorununu düzelten yeni beta sürümü hazır; indirin!<br /><br />Firefox, 3.6 yolunda adım adım ilerliyor. Günümüzün popüler trendi, değişiklikleri biriktirmeden, küçük sürüm farklarıyla düzenli bir şekilde yapmak. Bu sayede kullanıcılar hem güvenlik açıklarından korunmuş oluyor, hem de kullandıkları yazılımlardaki program hatalarından daha az muzdarip oluyor.<br /><br />Firefox'un yeni 3.5.4 sürümlü betasının Türkçesi de yayınlandı, indirme bağlantısını da aşağıda veriyoruz. Siz de indirip deneyebilirsiniz. Bu sürümde düzeltilen hataların tam listesini bugzilla.mozilla.org/buglist adlında görebilirsiniz. Önceki sürümün özellikleri için Firefox 3.5.3 sürüm notları bağlantısına tıklamanız yeterli. Bu yeni sürümün ana sayfasına ise www.mozilla.com/en-US/firefox/3.5.4/releasenotes adresinden ulaşabilirsiniz<br /><br />Download: <a href="http://releases.mozilla.org/pub/mozilla.org/firefox/releases/3.5.4/win32/tr/Firefox%20Setup%203.5.4.exe">Firefox 3.5.4 beta TÜRKÇE</a>Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-75644443852707279142009-10-28T01:22:00.000-07:002009-10-28T01:24:14.340-07:00Facebook hesapları için özel mezarlık!Facebook hesapları için özel mezarlık!<br />Ali GüngörFacebook sadece canlıların değil, ölülerin de hizmetinde: İşte ölen üyelere özel Facebook muamelesi.<br /><br />Facebook blog'da Max Kelly tarafından yapılan resmi açıklamada bir Facebook profiline, sahibi vefat ettikten sonra ne olacağı sorusunu yanıtladı. Açıklamaya göre dostları ve yakınları profilin duvarına hatıra mesajları bırakmayı sürdürebilecek.<br /><br />Facebook'un son hizmeti vefat edenlerin hesaplarını bir anı olarak saklaması. Bir hesap hatırat olarak saklandığında gizlilik seviyesi sadece arkadaşlarının profili görmesine imkan tanıyacak şekilde değiştiriliyor. Bağlantı bilgileri ve durum güncellemeleri çıkartılıyor. Bu hesaba kimse kullanıcı girişi yapamıyor.<br /><br />Facebook üzerindeki hayran veya hatıra amaçlı açılan sayfalarda bir değişiklik yok. Bu değişiklik sadece kullanıcının hesabını ilgilendiriyor. Bu açıklamalarda duvara mesaj bırakılabileceği belirtilmekle birlikte, galerideki fotoğrafların altına yorum düşülüp düşülemeyeceğinden bahsedilmemiş.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-14885699599709568742009-10-28T01:19:00.000-07:002009-10-28T01:22:07.845-07:00YouTube'un büyük sürpriziYouTube'a sadece ilginç videolar seyretmek için mi giriyorsunuz? Artık daha fazlasını bulacaksınız.<br /><br /><br />Dünya çapında ünlü müzik grubu U2 hayranları ile 25 Ekim'de ABD Los Angeles'teki Rose Bowl Stadium'da buluşmaya hazırlanıyor. Bu grubun en büyük konserlerinden biri olacak. Fakat konserin büyüklüğü sadece 96 bin kişilik bir stadyumda gerçekleşecek olmasından kaynaklanmıyor. Konser için stadyuma gidemeyecek olanlar, canlı olarak YouTube üzerinden de U2'yu seyredebilecekler.<br /><br />U2, konseri resmi sitesinden "dünyanın en büyük grubu, dünyanın en büyük sahnesinde" parolasıyla duyururken, grubun menajeri Paul McGuiness; "Grup çok uzun zamandır böyle bir şey yapmayı istiyordu" diye konuştu.<br /><br />Bu gelişmeden YouTube da son derece memnun. Böylesine büyük bir organizasyona sanal da olsa ev sahipliği yapacak olan YouTube da konuyla ilgili çalışmalar büyük oranda tamamlandı. Konser esnasında çok fazla ziyaretçinin siteye akın etmesi bekleniyor ve bu yüzden konserin izlenemez hale gelmesi için önlemler alıyorlar.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-18754433232924337452009-09-24T00:28:00.001-07:002009-09-24T00:29:21.517-07:00Bu şirkette çalışanlar intihara sürekleniyor<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvFAXV2G4AP_cn_vmVnGWjDiiQwJsLHGpKvUMDdxx7M4lNul9Nvh5EZABUhtRG01QH_NmysQi8GQwyMiaqo6yO-8KoVvQHvAscZOUEwnZrcIraoffdL2ebgQ37LRsQH8FEgr7wodsm2XA/s1600-h/manset_ic_174623.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 290px; height: 296px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvFAXV2G4AP_cn_vmVnGWjDiiQwJsLHGpKvUMDdxx7M4lNul9Nvh5EZABUhtRG01QH_NmysQi8GQwyMiaqo6yO-8KoVvQHvAscZOUEwnZrcIraoffdL2ebgQ37LRsQH8FEgr7wodsm2XA/s400/manset_ic_174623.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5384932737825546946" /></a><br />Bu şirkette çalışanlar intihara sürekleniyor<br />Şok eden e-posta: "Bu akşam intihar etmeye karar verdim. Şirketteki yeni organizasyonu kabul etmiyorum"<br />Fransa’nın 5’nci, dünyanın 71’nci şirketi olan France Telecom, intihar dalgasıyla sarsılıyor. 18 ayda çalışma şartlarını beğenmeyen 23 kişi intiharı seçti. Hürriyet gazetesinin haberine göre, ölümü seçen 32 yaşındaki Telecom görevlisi Stephanie’nin e-postanın ortaya çıkmasıyla intiharlar ülkenin en önemli gündem maddeleri arasına girdi. <br />11 Eylül 17.10’da Stephanie isimli operatörün babasına yolladığı e-posta şöyle: “İyi akşamlar baba. Bu sabah telefonla konuştuğumuzda, sesimin iyi gelmediğini söyledin. Haklısın. İntihar isteğim ağır basıyor. Bu akşam intihar etmeye karar verdim. Sakın ev sahibinden bana göz atmasını isteme. Çünkü evde değil, ofiste intihar edeceğim. Şefim bilmiyor ama şirkette intihar eden 23’üncü kişi olacağım. Zira servisteki yeniden yapılanmayı kabul etmiyorum. Ekip şefim değişti, ben neler olacağını bildiğim için ölmeyi tercih ediyorum.”<br /><br />SADECE ORGAN NAKİL KARTIMI GÖTÜRÜYORUM<br /><br />Stephani’nin e-postası şu sözlerle devam ediyor: “Çantamı, cep telefonumu ve anahtarımı büro masamın üzerine bırakıyorum. Beraberimde sadece organ nakli kartımı götürüyorum... Kedilerime yemek vermeyi unutma. Benden böyle bir mesaj aldığın için üzgünüm. Ancak beter vaziyetteyim. Seni seviyorum babacığım. Stephanie.”<br />40 bin kişi çıkarıldı<br />Şimdi Fransa, 100 bini ülke içinde olmak üzere dünya üzerinde 187 bin kişiye iş imkanı sağlayan France Telecom’daki intihar dalgasının nedenini anlamaya çalışıyor. Sendikalara göre, bu intiharlar şirketin yeniden yapılanma planlarından kaynaklanıyor. France Telekom, birkaç yıl önce özelleştirildi. Ancak devletin hala yüzde 27’lik hissesi bulunuyor. Bu nedenle çözümün de devletten geleceği yönünde bir düşünce hakim. Şirket, 2002 yılından bu yana 40 bin kişiyi işten çıkardı. Küçülmenin çalışanlar üzerinde yarattığı stresin yanı sıra yönetimin, kişileri istifaya zorlamak için çalışma şartlarını zorlaştırdığına dair de iddialar bulunuyor.<br /><br />YENİDEN YAPILANMA ASKIYA ALINDI<br /><br />Hükümet ve France Telecom soruna çare ararken, bir intihar girişimi haberi de Troyes kentinden geldi. Gruptaki yeniden yapılanmayla ilgili tartışma sırasında daha az nitelikli bir göreve getirildiğini haberi alan 49 yaşındaki bir teknisyen, karnını bıçaklayarak intihar girişiminde bulundu. Ölüm dalgası üzerine yeniden yapılanma planını bir süreliğine askıya alan France Telecom Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Olivier Barberot, intiharlara karşı tedbirlerin güçlendirileceğini ve bu çerçevede 20 bin yöneticiyi formasyona tabi tutarak psikolojisi zayıf olan çalışanların takibe alınacağını açıkladı.<br /><br />BAKANLIK OLAYA EL KOYDU<br /><br />Stephaneie’nin Paris’in 17’nci bölgesindeki France Telecom binasının 4’üncü katından atlayarak intihar etmesinin ardından Çalışma Bakanı Xavier Darcos, France Telecom Grubu Başkanı Didier Lombard ile bir araya gelerek, intihar salgınına çözüm bulunması yönünde bir çalışma yapılmasını talep etti.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-9841511403573058002009-09-24T00:24:00.001-07:002009-09-24T00:25:10.303-07:00Sanal korsanlıktan kurtalmanın formülü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxTid3FIEDF5Ew_zM6DB0rLOVILsTBzY1tCPraMcVqQ8jFFJVAaLS11hyFZ6NrxGEi0gxqAFU7XQPaYUudfLyCzZx01qrQLN0L6Qdhywoyt37m7XS9QATwnGtT9MdkAQhd3xJbx3eneh0/s1600-h/manset_ic_174658.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 290px; height: 296px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxTid3FIEDF5Ew_zM6DB0rLOVILsTBzY1tCPraMcVqQ8jFFJVAaLS11hyFZ6NrxGEi0gxqAFU7XQPaYUudfLyCzZx01qrQLN0L6Qdhywoyt37m7XS9QATwnGtT9MdkAQhd3xJbx3eneh0/s400/manset_ic_174658.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5384931618792029506" /></a><br />Sanal korsanlıktan kurtalmanın formülü<br />İnternet kullanıcısı olup da 'yasadışı faaliyette' bulunmayan yoktur. Çoktan bir 'korsan'a dönüşmüş olabilirsiniz<br />İnternet kullanıcısı olup da internet üzerinden ‘yasadışı faaliyette’ bulunmayan yoktur. Telif hakkıyla korunan bir fotoğrafı bir sunumda kullanmak üzere kopyalayıp, çoğaltılması istenmeyen bir şarkıyı bilgisayarınıza indirerek ya da internette okuduğunuz bir makaleden atıfta bulunmadan alıntı yaparak telif hakkı kanunu dâhilinde çoktan bir ‘korsan’a dönüşmüş olabilirsiniz! Radikal gazetesinin haberine göre YouTube, 3G, Facebook ve benzeri uygulamaların kullanımının günlük rutine dönüştüğü ‘bedava indirme’ çağında, ‘paylaştıkça çoğalır’ nitelikteki bilginin daha çok insana ulaşımında tüm teknoloji hizmete hazır. Fakat bir o kadar keskin telif hakkı yasaları bunu engelliyor ya da kullanıcıdan bir korsan yaratıyor. Hem eser sahibi hem internet kullanıcısı herkes, bu yasaların günümüze uymadığı, değiştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ama bunun yerini hangi sistemin alacağı tartışmalı. <br /><br /> Eser kime ait? <br /><br /> ‘Bilgiye kısıtlanmadan erişmek en doğal hakkımız’ diyen kullanıcılarla eser sahipleri arasındaki çatışma, yeni bir fikri mülkiyet anlayışının tartışılmasını sağladı. Ve bu noktada ‘Eser halka mı aittir, yaratıcısına mı?’ sorusu tekrar sorulur hale geldi. <br />Bu yeni fikri mülkiyet ideolojisinden beslenip başarı elde eden Korsan Parti (Piratpartiet), ilk olarak İsveç’te ortaya çıktı ve oradan birçok ülkeye yayıldı. Öyle ki, telif hakları yasalarını temelden değiştirmeyi vaat eden, bilgiye internetten ücretsiz erişim talep eden bu siyasi parti İsveç’te Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 7.1’lik bir oy aldı. Ve aslında bu talebe yanıt arayanların ne denli kalabalık bir kitle olduğu kanıtlanmış oldu. <br />Telif hakları kanunu ‘Copyright’a taban tabana zıt olan ‘Copyleft’ de insanlığın birikiminin herkesçe paylaşılmasını savunan bir uygulama. Ancak eser sahibinin tüm haklarını bir kenara bıraktığı bu uygulamaya da bazı yaratıcılar sıcak bakmıyor. <br /><br /> Orta noktayı bulacak akım <br /><br /> Şimdilerdeyse ‘Copyright’ ile ‘Copyleft’i uzlaştıracak bir sistem dünyaya yayılıyor: Creative Commons. 2006’dan beri birçok ülkede kullanılmaya başlanan bu lisanslama sistemini Türkiye’de de yaygınlaştırmak amacıyla Queensland Teknoloji Üniversitesi’nden Prof. Tom Cochrane, Avustralya’dan kalkıp Türkiye’ye, Özyeğin Üniversitesi’nde bir seminer vermeye geldi. Prof. Cochrane’den bu uzlaştırıcı sistemin detaylarını öğrendik. <br />Creative Commons (CC) kâr amacı gütmeyen, telif hakları alanında esneklik sağlamak ve paylaşımı yaygınlaştırmak amacıyla kurulmuş bir düşünce hareketi. Bu sistemde, geleneksel telif hakkı yasaları hafifletilip internette özgürce bilgi paylaşımına olanak sağlanıyor. Eser sahiplerinin tüm hakları değil, bazı hakları saklı kalıyor, kullanıcılar ‘korsan’ diye etiketlenmekten kurtuluyor. Böylece kullanıcıyla eser yaratıcısı arasında orta yol bulunuyor. Cochrane, bu sebeple Creative Commons için en uygun kelimenin ‘uzlaşı’ olduğunu söylüyor. <br />Creative Commons, eser sahibinin isteğine uygun olabilecek değişik lisans şartları temin ediyor. Bu lisanslardan birini alan kişi, ister ‘Eserin ilk sahibi belirtilecek ve ticari amaçla kullanılmayacak’ ibarelerini ekliyor, isterse ‘Adım saklı kalsın gerisi sizin’ deyip eserini ‘halka mal ediyor’. <br /><br /> Kullanıcının kârı <br /><br />Kullanıcılar öncelikle bu lisansı taşıyan bir ürüne, bir bilgiye internetten rahatça ulaşırken ‘Yasadışı bir iş mi yapıyorum’ kaygısından kurtuluyor. Eserin altında görülen sembollerle hangi eseri hangi ölçüde ve hangi koşullarda kullanabileceğini anlamış oluyor. Telif hakları kanunundaysa bu detaylar, çoğunluk tarafından bilinmiyor. <br />Prof. Cochrane, Creative Commons’ı Korsan Partisi’nin anlayışıyla aynı doğrultuda görmüyor. Cochrane’e göre CC politik bir duruş değil, sadece yasal bir lisans uygulamasından ibaret: “Eser sahibinin duruma daha hâkim olması ve kullanım şartlarını belirleyebilmesi ama bu şartların esnek olması açısından ideolojik bir çalışma gibi görünüyor. Ancak sadece telifle kullanıcı arasında bir uzlaşma alanı. Bu noktada Copyleft ve Korsan Parti anlayışından ayrılıyor.” <br />Sistem en çok da akademik çalışmalar için kullanışlı. Çoğu kez ticari amaçla üretilmeyen bu çalışmalar CC lisansıyla paylaşılabilir hale gelince tüm dünyada diğer akademik çalışmaların ilerlemesine de katkı sağlayacak. Cochrane ve çalışma arkadaşları Avustralya’daki üniversitelerinde bu çalışmalara tüm dünyanın ulaşabileceği bir açık paylaşım sistemi kurmuşlar. Eser sahibinin adının belirtilmesi, ticari amaçla kullanılmaması gibi haklar korunurken üretilen bilgiler insanlığa sunuluyor. Cochrane, bu uygulamayla akademisyenlerin isimlerine yapılan atıflarda yüksek oranda artış olduğunu söylüyor. <br />Kütüphane yoksulu Türkiye’de büyük yarar sağlayacak olan bu yeni sistem, henüz ülkemizde geçerli telif yasalarına uyarlanmış değil. 40 ülkede uygulanan bu lisanslarla ilgili çalışmalar Türkiye’de İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yürütülüyor.<br /><br /> Üye olmak için neler yapılmalı?<br /><br /> Copyleft nedir? <br />‘Copyright’ (Telif hakkı) karşıtı hareket. Eser sahibinin kendi rızasıyla, haklarının bir kısmından ya da tamamından vazgeçmesi esasına dayanıyor. Genel anlamda fikri mülkiyet haklarının tamamen kaldırılmasını hedefliyor, bilgi erişimini en doğal hak olarak görüyor. CC sistemiyse Copyleft’ten farklı... <br />CC lisansına nasıl sahip olunur? <br />Şahısların lisans sahibi olabilmesi için ülkesinin Creative Commons’a üye olması gerekiyor. Ülkeler üyelik için CC Uluslararası Merkezi’ne başvurduktan sonra sistemi kendi ülke kanunlarına uyarlıyor. Bu uyarlama merkezce uygun bulunursa ülke sisteme kabul ediliyor. Eser sahipleri lisans için ülkelerindeki sorumlu birime başvuruyor. Başvurular internetten çok kısa sürede yapılıyor. <br />Eser sahibinin seçebileceği CC lisans şartları neler? <br />Eser sahibi eser üstünde hakkını belirlemek için temel dört şartın birini ya da birkaçını seçebiliyor: 1. Eserin ilk sahibinin belirtilmesi koşulu. 2. Eserin ticari amaçlı kullanılmaması koşulu. 3. Lisans modelinin korunması koşulu. 4. Eserin türevlerinin yaratılmaması koşulu...Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-25058669143824939462009-09-24T00:15:00.000-07:002009-09-24T00:18:40.848-07:00İsrail sivrisinek ile istihbarat toplayacak<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnzUwXfd3GovkEUK96ciTcYiv00MuJdECwZdUulbJVTPmTbfz-L88GyQ6VUf8MaJOCRkVDhaV8PfcA-zA_9tAw9GQNXTReJXNmHJ4mgM75WTJc-nN31J3ZKAbr3RpUh3YxqbFhL4yfx6U/s1600-h/manset_ic_174629.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 290px; height: 296px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnzUwXfd3GovkEUK96ciTcYiv00MuJdECwZdUulbJVTPmTbfz-L88GyQ6VUf8MaJOCRkVDhaV8PfcA-zA_9tAw9GQNXTReJXNmHJ4mgM75WTJc-nN31J3ZKAbr3RpUh3YxqbFhL4yfx6U/s400/manset_ic_174629.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5384929981041418386" /></a><br />İsrail sivrisinek ile istihbarat toplayacak<br />İsrail, 500 gram ağırlığında, elle atılan bir insansız hava aracı üretti<br />İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii, 500 gram ağırlığında, elle atılan bir insansız hava aracı üretti. “Sivrisinek” adı verilen insansız hava aracı, alanda istihbarat toplama amacıyla muharebe birliklerince kullanılmak üzere Savunma Bakanlığı ile ortaklaşa geliştirildi.<br /><br />Rüzgâra da dayanıklı<br /><br />Sadece yarım kiloluk ağırlığıyla Sivrisinek’in, şimdiye kadar geliştirilen mikro sınıf insansız hava araçlarının hemen hemen yarısı kadar ağırlığı olduğu bildirildi. Hürriyet'in haberine göre, iki kilometrelik bir menzile sahip olan araç, 40 dakika kadar havada kalma özelliğine sahip ve yaklaşık 45 kilometre hızındaki rüzgara bile dayanabiliyor. Minyatür bir kamerayla donatılan hava aracı, atıldığı yerden kullanıcılarınca yönlendirilebiliyor.<br /><br />Zırhlı araçtan fırlatma<br /><br />Sivrisinek’in avantajının boyutu ve ağırlığı ile sınırlı olmadığı, balıkçı zıpkınlarından esinlenilerek geliştirildiği belirtildi.<br />İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii yetkililerine göre, zıpkın tasarımı, güvenilir ve küçük olmasının yanı sıra özellikle zırhlı araçların içinden, küçük pencerelerden ve hareket halindeki araçlardan hızla fırlatılmaya uygun. İki mikro ölçüdeki insansız hava aracının, komuta ve kontrol mekanizması ve iletişim cihazının tek bir çanta içine sığabilecek boyutta olduğu da kaydedildi. İlk tasarım çalışmaları 2005 yılında başlayan bu insansız hava aracı, Havacılık ve Uzay Sanayii’nin yeni ürünlerini tanıttığı eylül ayı başındaki Latrun Konferansı sırasında gösterildi.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-56839961796369917462009-09-23T23:27:00.001-07:002009-09-23T23:27:51.172-07:00PC kullanıcıları tehditlerden haberdar değilPC kullanıcıları tehditlerden haberdar değil<br />Trend Micro'nun 7 bin internet kullanıcısı arasında yaptığı ankette bilgi güvenliğinin yeterince olmadığı ortaya çıktı<br />Trend Micro'nun Türkiye'de 7 bin internet kullanıcısı arasında yaptığı ''Global Web Tehditleri'' anketinin sonuçları, kurumların ve bireylerin bilgi güvenliği tehditlerine karşı ''yeterince'' korunmadığını gösterdi.<br /><br />Bilgi güvenliğine dair duydukları tehditlere ilişkin soruya yanıt veren internet kullanıcılarının yüzde 50'sinden fazlasının, bilgisayarlarını tehdit eden en son tehlikelerden haberdar olmadığı görüldü.<br /><br />Veri sızıntısı kavramını duyanların oranı, yüzde 44 iken, oltalama (phishing) saldırısını duyanların oranı yüzde 45 oldu.<br /><br />Şirkette ciddi tehlike oluşturduğu düşünülen web tehditlerinin başında yüzde 36 ile spam (istenmeyen e-posta) gelirken, bunu yüzde 35 ile oltalama, yüzde 32 ile program ekme (pharming) izledi.<br /><br />Web tehditlerinin riskleri ele alındığında, yüzde 79 oranıyla kimlik hırsızlığı, yüzde 78'le kişisel bilgilerin kaybı ve yüzde 71'le gizlilik hakkının ihlali en fazla endişe yaratan unsurlar olarak gözlendi.<br /><br />Son 3 ayda en sık karşılaşılan tehdit, yüzde 70'lik oranla spam olurken, ankete yanıt verenlerin yüzde 64'ü, web tehditlerinin olumsuz etkilerini yaşadığını belirtti.<br /><br />TEHDİTLERE KARŞI YETERLİ ÖNLEM ALINMIYOR <br /><br />İnternet kullanıcılarının, web tehditlerine karşı korunmak için yeterli önlem alınmadığı görüldü. Yanıt verenlerin yüzde 50'si koruyucu yazılım kullanırken, ofisinde bilgi işlem biriminden bilgisayar güvenliği rehberliği talep edenlerin oranı yüzde 19'da kaldı.<br /><br />Kurumsal kullanıcıların yüzde 80'i, şirketin ağı üzerinden internete bağlıyken kişisel e-postalarını takip ettiğini, yüzde 58'i anlık mesajlaşmayı kullandığını, yüzde 53'ü doğrudan işle ilgili olmayan web sitelerini ziyaret ettiğini söyledi.<br /><br />Anketi yanıtlayanların yüzde 20'sinden fazlasının, iş bilgisayarının evdeki bilgisayara göre daha iyi korunduğu konusunda kararsız olduğu görüldü. <br /><br />''BİLGİ, ONLİNE SUÇA KARŞI MÜCADELEDE EN ÖNEMLİ SİLAH'' <br /><br />Trend Micro Kıdemli Güvenlik Danışmanı Rik Ferguson, ankete verilen yanıtların, internet kullanıcılarının istenmeyen e-posta ve oltalama gibi görünür tehditlere odaklandığını gösterdiğine işaret ederek, ''Anlaşılır nedenlerden dolayı, bir tehdidin farkında değilseniz, neden sizi ilgilendirsin ki? Ne var ki, tehditler söz konusu olduğunda, bilmedikleriniz size pahalıya mal olabiliyor'' dedi.<br /><br />İşletmelerin ve internet kullanıcılarının, tehdidi, ne olduğunu düşündükleri şekliyle değil, bugünkü anlamıyla anlamaları gerektiğini vurgulayan Ferguson, kişilerin interneti belli farkındalık ve dikkat içinde kullanmaları gerektiğini vurguladı.<br /><br />Ferguson, internet kullanıcılarının, virüslerin nasıl ''sinsice'' bulaştığını bilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:<br /><br />''Mevcut tehditler, tek bir ortamı kullanmıyor. Örneğin, e-postalar, gizliliği ihlal edilmiş ve Truva atı gönderen web sitelerine yönlendiriliyor. Ya da kasıtlı olarak donatılan arama motorları, paranızı çalan kaçak güvenlik yazılımlarına ve dolandırıcı antivirüs yazılımlarına yönlendirme yapıyor. Bilgi, online suça karşı mücadelemizde en önemli silahımızdır ve onu sonuna kadar kullanmalıyız.''<br /><br />Trend Micro Akdeniz Bölge Müdürü Ercan Aydın, BT güvenliği tehditlerinin, yeni ve karmaşık yapı sergilediğini belirterek, ''Pek çok işletme ve kullanıcı, bu tehditlerin farkında değil ve sonuç olarak, hem eğitim hem de saldırıları başarıyla önleyebilecek teknolojilerin kullanımı anlamında yeterli önlemi almıyor'' değerlendirmesinde bulundu.<br /><br /> AAMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-44985384488032132962009-09-23T23:26:00.000-07:002009-09-23T23:27:15.716-07:00Dell 3.9 milyar $'a Perot'u satın aldıDell 3.9 milyar $'a Perot'u satın aldı<br />Dell, bilişim hizmetleri sağlayıcısı Perot Systems'i 3.9 milyar dolara peşin parayla satın alıyor<br />Anlaşmayla Perot hissedarlarına hisse başına 30 dolar ödenecek. Anlaşmanın Kasım ya da Ocak ayında tamamlanması planlanıyor. 1992 ve 1996'da ABD Başkanlığı için bağımsız aday olarak yarışan Ross Perot tarafından 1988 yılında kurulan Perot Systems, hastane, bankalar ve hükümet birimlerinde bilişim desteği veriyor. Dell'in net karı yılın ikinci çeyreğinde yüzde 23 düşüşle 12.8 milyar dolara inmişti.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-44718841589986462862009-09-23T23:25:00.002-07:002009-09-23T23:26:22.434-07:00150 bin kişi e-imza atıyor150 bin kişi e-imza atıyor<br />E-imza sahibi bir kişi internet bankacılığı ve e-devlet alanındaki bir çok uygulamaya tek bir şifre kullanarak ulaşabiliyor<br />E-Güven Genel Müdürü Can Orhun, E-imza sahibi bir kişinin internet bankacılığı ve e-devlet alanındaki bir çok uygulamaya tek bir şifre kullanarak ulaşabildiğini belirterek, ''Şu anda da Türkiye genelinde 150 binin üzerinde elektronik imza kullanıcısı bulunuyor'' dedi.<br /><br />Orhun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kurumların ve bireylerin internet ve ilgili uygulamalardan daha etkin ve güvenilir bir şekilde yararlanmalarını sağlayacak sertifika otoritesi hizmetleri verdiklerini belirtti.<br /><br />Türkiye'nin ilk elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı olduklarını dile getiren Orhun, kuruluşlara, elektronik imza ve mobil elektronik imza konularında anahtar teslimi projeler üreterek çözümler sunduklarını, e-imza alanında proje danışmanlığı ve sistem entegratörlüğü hizmetleri verdiklerini söyledi.<br /><br />Orhun, E-imza sahibi bir kişinin, internet bankacılığı ve e-devlet alanındaki birçok uygulamaya tek bir şifre kullanarak ulaşabildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:<br /><br />''E-imza, birden fazla bankaya ait internet bankacılığı uygulaması kullananlar için, her bir bankaya özel ayrı şifre zorunluluğunu tamamen ortadan kaldırıyor ve tüm bankalara tek bir imza ile giriş yapma imkanı sunuyor. Genel anlamda ise gerek mobil gerekse elektronik imza uygulamaları, iş süreçlerini hızlandırarak zamandan büyük ölçüde tasarruf sağlıyor. Bunun yanı sıra, bir defaya mahsus alınan e-imza, kurum içi yazışmalarda kağıt kullanımını da azaltarak doğaya katkıda bulunuyor. Bu veri güvenliği uygulamaları, yüksek seviyede güvenlik gerektiren bankacılık ve finans işlemleri için büyük önem taşıyor.<br /><br />E-Güven'in ilk elektronik sertifikasını verdiği 2005 yılından bu yana çok önemli projeler hayata geçirildi. 2006 yılını e-imza konusunu öğrenme, 2007'yi de geliştirilen projelerin ilk hayata geçme yılı olarak düşünecek olursak, 2008-2009 yıllarında e-imza sektörünün ivme kazandığını söyleyebiliriz. Şu anda da Türkiye genelinde 150 binin üzerinde elektronik imza kullanıcısı bulunuyor.''<br /><br /><br /><br />-FİNANS KURULUŞLARININ YARDIMCISI-<br /><br /><br /><br />Finans sektörü açısından en önemli unsurun bilgi güvenliği olduğunu belirten Orhun, bilgilerin uygun bir şekilde saklanmasının, ilgili kişilerle paylaşılmasının ve bilgiye erişen kişinin kimliğinin doğruluğunun tespit edilmesinin, başta bankacılık ve finans olmak üzere tüm sektörlerdeki şirketlerin varlığını sürdürebilmesi için hayati önem taşıdığını anlattı.<br /><br />Can Orhun, bununla birlikte, aşırı kontrolün bilgiye ulaşmayı zorlaştırdığının da açıkça görüldüğüne değinerek, bu noktada, kontrol ve kullanım dengesinin doğru bir şekilde kurulmasının büyük önem taşıdığını söyledi.<br /><br />Bilgilerin gizlilik derecesiyle erişim kontrollerinin doğru orantılı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Orhun, bu nedenle, erişimi gereğinden fazla zorlaştırmayan güvenlik çözümlerinin ön plana çıktığını kaydetti.<br /><br />Orhun, bugün bireysel anlamda bilinen en yüksek güvenlikli uygulama niteliği taşıyan e-imza'nın, bu noktada finans kuruluşlarının ve bankaların yardımına koştuğunu ve hem müşteriler nezdinde gerekli olan, hem de şirket içinde ihtiyaç duyulan bilgi güvenliğini eksiksiz bir şekilde sağladığını anlattı.<br /><br />Elektronik ortamın daha fazla kullanılmasıyla iş yükünü azaltarak bürokratik süreci hızlandırmaya yönelik bir veri güvenliği uygulaması olan e-imza'nın, kurumların hizmet verdiği tüm vatandaşların internette doğru olarak tanımlanmasını sağladığına değinen Orhun, gerçek hayatta kimlik bilgilerine bakılarak yapılan denetimin, e-imza sayesinde yine aynı derecede güvenli bir şekilde internete aktarılabildiğini belirtti.<br /><br />Orhun, mobil imza uygulaması sayesinde, finans kurumlarının ve bankaların, karşılaştıkları çok ciddi güvenlik ve uygulama sorunlarını kolayca aşabildiklerini vurgulayarak, bunun da yasal bağlayıcılığı olan hukuksal bir zeminde ve bu konuda yetkili kurumlarla işbirliği içinde gerçekleştirildiğini söyledi.<br /><br />Konuya banka açısından bakıldığında ise mobil imza uygulamasının bankayı güvenlik ile ilgili bir çok süreci yönetmekten kurtardığının görüldüğünü ifade eden Orhun, mobil imza sahibi bir kişinin, sertifikasını bağlı olduğu mobil operatörden aldığını ve sertifika ile ilgili süreçlerden mobil operatör ve E-Güven'in sorumlu olduğu için bankanın tüm bu süreç ve sorumlulukları paylaşmış olduğunu dile getirdi.<br /><br />Orhun, kurumsal bankacılık alanında pek çok e-imza projesi gerçekleştirdiklerini, firmaların bankalarla olan yazışmalarında ve para talimatlarında elektronik imzayı devreye alarak güvenlik anlamında sorun yaratabilecek faks gibi uygulamaları tamamen devre dışı bıraktıklarını anlatarak, bunların sıra, Turkcell ile birlikte hayata geçirdikleri Mobil İmza Projesi ile de bireysel bankacılıkta e-imza kullanımının yaygınlaşmasını sağladıklarını ifade etti.<br /><br />Her zaman yeni projelerinin ve çalışmalarının olduğuna değinen Orhun, ''E-Güven, elektronik imza alanında Türkiye'de her zaman öncü firma olmuştur. Ülkemizde hayata geçirilen birçok projede firmamızın imzası var. Dolayısıyla E-Güven, elektronik ve mobil imza uygulamaları alanında diğer kurumlara da yeni kapılar açma görevini üstleniyor. Örneğin Turkcell ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz mobil imza projesi Türkiye'de bir ilk olma niteliği taşıyor. Bunun yanı sıra, fikri hakların korunmasına ilişkin ilk uygulama olan Tasdix'i de Eczacıbaşı Bilişim (EBI) işbirliğiyle hayata geçirilmiş bulunuyor. Kısacası bu alandaki yenilikçi çalışmalarımızı ve atılımlarımızı ara vermeksizin sürdürüyoruz'' diye konuştu.<br /><br /><br /><br />-BİLGİ GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ-<br /><br /><br /><br />Can Orhun, bilgi güvenliği konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesinin, ticaret hacminin artması ve dolayısıyla Türk ekonomisinin büyümesi için bir zorunluluk teşkil etiğini vurgulayarak, Başta KOBİ'ler olmak üzere her ölçekten firmanın, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında daha güvenli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için, bilgi güvenliği çözümlerine ihtiyaç duyduğunu söyledi.<br /><br />Söz konusu çözümlerin kullanılmadığı takdirde, bunun gerek bireylere gerekse firmalara maliyetinin son derece yüksek olduğunu belirten Orhun, sözlerini şöyle tamamladı:<br /><br />''Günümüzde internet ortamındaki uygulamalar, çoğunlukla elde edilmesi kolay ve gerçek anlamda bir güvenlik sağlamayan müşteri numarası, müşteri adı veya şifre doğrulaması yöntemleriyle korunmaya çalışılıyor. Bu uygulamalar, daha etkin bir veri güvenliği sunan elektronik imza gibi yöntemlerle de destekleniyor. E-imza, kurumların hizmet verdiği tüm vatandaşların internette doğru olarak tanımlanmasını mümkün kılıyor. Ayrıca, iş süreçlerini hızlandırarak zamandan da büyük ölçüde tasarruf sağlıyor.<br /><br />Bugün alanında lider birçok resmi ve özel kuruluş, e-devlet dönüşüm süreci kapsamında E-Güven ile birlikte çalışıyor. Bunların arasında, Sanayi Bakanlığı (Garanti, Muafiyet ve Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Başvuruları), Adalet Bakanlığı (Ulusal Yargı Ağı Projesi – UYAP), Türk Patent Enstitüsü (Marka Başvuruları), Merkezi Kayıt Kuruluşu (Bilgi Güvenliği ve Sertifika Uygulama Hizmetleri Projesi), KOSGEB (KOBİ;lere E-İmza Desteği Projesi), Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü, Mali Suçları Araştırma Kurulu – MASAK (Şüpheli İşlem Bildirimleri) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı gibi kurumlar bulunuyor.''Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-68138421351887366582009-09-23T23:25:00.001-07:002009-09-23T23:25:32.094-07:00Facebook "Beacon"ı kapatıyorFacebook "Beacon"ı kapatıyor<br />Artık üyelerini gözleyemeyecek<br />Facebook’un yetkilileri, üyelerinin internetteki faaliyetlerini takip eden ‘Beacon’ pazarlama programını kapatma kararı aldı. Sivil toplum kuruluşları, kullanıcıların gizlilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle programın devreden çıkarılması için internet üzerinden 70 bin imza toplamıştı.<br />Facebook "Beacon” programını gizlilik haklarını ihlal ettiği gerekçesini kabul etti ve kapatma kararı aldığını açıkladı.<br />Facebook geçen sene de news feed adlı profil değişikliklerini yayınlayan program nedeniyle tepki çekmişti.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-28884355494682161972009-09-23T23:23:00.000-07:002009-09-23T23:24:41.279-07:00İTÜ uzaydan yayına geçtiİTÜ uzaydan yayına geçti<br />Ağırlığı 1 kilodan az olan küp uydu, saniyede 7.5 kilometre hız yapacak. Dünya'nın çevresini 90 dakikada dönüp kıtasal fotoğraf çekecek<br />İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uzay Mühendisliği Bölümü tarafından Türkiye’de üretilen ilk uydu olan “İTÜpSAT1” uzaydaki yörüngesine yerleşti. Böylece Türkiye ilk defa kendi imkanlarını kullanarak uydu haberleşme projesini başarmış oldu.Türkiye saatiyle 09.21’de Hindistan Uzay Araştırmaları Kurumu (ISRO) tarafından Sriharikota Kenti’nden PSLV C-14 roketi ile uzaya fırlatılan İTÜpSAT1, yine Türkiye saati ile 09.41’de yerden 720 kilometre yüksekteki yörüngesine ulaştı. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fevzi Ünal, çok heyecanlı olduklarını dile getirirken, Türkiye’de üretilen ilk uydu olan İTÜpSAT1’in dünyadan 750 kilometre uzaklıktaki kutupsal yörüngede yerini aldığını aktardı. Küp şeklindeki uydu, yörüngesinde saniyede yaklaşık 7.5 kilometre yol alarak dünyayı yaklaşık 90 dakikada bir dönecek ve dünyanın kıtasal fotoğraflarını çekecek. Türkiye uydusuna ek olarak Hindistan tarafından üretilen Oceansat-2 uydusu yanında 4 Alman ve 1 İsviçre uydusunu da yörüngeye götüren PSLV C-14 roketinin fırlatılışı, İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden canlı izlendi.<br />Türkiye’nin prestiji<br />İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde yüksek lisans öğrencileri tarafından yapılan küp şeklinde 1 kilogramdan düşük ağırlıktaki İTÜpSAT1 adlı uydu hakkında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Fevzi Ünal’ın bu konuda verdiği bilgiler şöyle: “TÜBİTAK tarafından desteklenen ‘Piko Uydu Tasarımı Projesi’ kapsamında öğrenciler tarafından kenarları 10’ar santimetre olan küp şeklinde bir uydu yapıldı. Üzerindeki düşük çözünürlüklü kamera ile kaydettiği görüntüleri üniversitedeki laboratuvara gönderecek. Uzaydaki yerini alan bu uydu sadece üniversitemiz için değil, Türkiye için de çok prestijli bir görevi yerine getirecek. Öğrencilerin yapmış olması bakımından bu uydu Türkiye için bir ilktir.”<br />Sırada nano uydu var<br />İTÜ Uzay Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan da, proje hakkında şu bilgileri verdi: “Uluslararası Küpsat Projesi’ne 2005’te dahil olduk. Projenin amacı, Kaliforniya Politeknik Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi önderliğinde özellikle öğrencilerin uzaya yönelik deneyimlerini gerçekleştirmeleri. Bugüne kadar çeşitli ülkelerden üniversite öğrencileri tarafından onlarca uydu uzaya gönderildi. Bu tür uyduların ömürleri genellikle 6 ay. Ancak ekonomik olması için teknoloji artık küçük uydulara kaymaya başladı. Sonraki amacımız küp şeklinde nano bir uydu yapmak.”<br /><br />Altyapısına 1.4 milyon dolar harcandı<br /><br />Prof. Fevzi Ünal’ın verdiği bilgilere göre, planlamasına 3 yıl önce başlanan uydunun yapımı 150 bin dolar, fırlatılması 60 bin Euro (89 dolar) ve roket fırlatma ile uydu altyapısı 1 milyon Euro’ya (1 milyon 482 bin dolar) mal oldu. TÜBİTAK 1001 programı tarafından da desteklenen proje bütçesi önemli bölümünün İTÜ tarafından sağlandığı belirtildi.<br /><br />Her 1-2 saatte bir Türkiye üzerinde olacak<br /><br />* İTÜpSAT1’in üst kısmı altın kaplamalı alüminyumdan oluşuyor. Güneş enerjisinden pillerini şarj edebilmesi için etrafından güneş paneli bulunuyor. Uydunun en alt katında bilgisayar sistemi, onun üstünde güç, en üstte görev yükü bulunuyor.<br />* Uydu bir VGA kameraya sahip. Bu sayede kıtasal ölçekte fotoğraf çekilebilecek. Bu resimleri İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde proje ekibi tarafından kurulan yer istasyonuna iletecek.<br />* Sıcaklık, ivmelenme ve diğer bilgiler de düzenli olarak aktarılacak. Uydu, Türkiye üzerinden geçerken, bağlantı kurulacak.<br />* Uydu yörüngesine oturduktan sonra 1-2 saatte bir Türkiye’nin etrafında tur atacak ve günde 4-5 kez iletişim kurulacak. Her iletişim süresi ortalama 10’ar dakika olacak.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-22259745436365182552009-09-23T23:22:00.002-07:002009-09-23T23:23:42.861-07:00Teoriler bir bir yıkılıyorTeoriler bir bir yıkılıyor<br />İşte ayda su varlığı hakkındaki son bulgular..<br />Son yapılan araştırmalar, daha önce kutup bölgeleri hariç kupkuru olduğu düşünülen Ay yüzeyinde su bulunduğunu ortaya çıkardı.<br /><br />Amerikan uzay kurumu NASA'nın 2008'de Ay'ın yörüngesine oturtulan ilk uydusu Chandrayyan-1'in taşıdığı "Moon Mineralogy Mapper-M3" adlı cihazının yanı sıra Cassini ve Deep Impact uzay araçlarının sağladığı veriler ışığında yapılan araştırmaya göre, Ay yüzeyindeki toprakta, en azından birçok bölgesinde ince bir film tabakası halinde su bulunuyor.<br /><br />Science dergisinde yayınlanan makalede, Ay'ın mineral haritasını çıkarmaya yarayan M3 cihazının, yüzeyden yansıyan ışığı analizi sırasında hidrojen ve oksijene bağlı bir kimyasal elementi belirten uzun dalgalı ışınım tespit ettiği belirtildi.<br /><br />Bunun iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan suyun varlığını işaret ettiğini kaydeden Amerikalı bilim adamları, şimdiye kadar ileri sürülen ve Ay'da suyun sadece kutup bölgelerindeki kraterlerin dibinde sürekli karanlık kısımlarda bulunduğuna dair teoriyi ortadan kaldırdığının altını çizdiler.<br /><br />Keşfi yapan araştırmacılar, Dünya'nın tek uydusu Ay'da iki ayrı tür su bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin Ay yüzeyine çarpan buzdan meydana gelmiş göktaşları gibi bir dış kaynaktan geldiğini, diğerinin de tamamen Ay kaynaklı olduğunu düşünüyorlar.<br /><br />Ay toprağı ve kayalarının yüzde 45 civarında oksijen içerdiğini, M3 tarafından gözlemlenen hidrojenin ise Güneş rüzgarlarıyla gelmiş olabileceğini tahmin eden bilim adamları, Güneş'in nükleer füzyon sürecinde Ay yüzeyini ışık hızının üçte biri hızla bombardıman eden hidrojen atomu yüklü protonlar yaydığını belirtiyorlar.<br /><br />Bilim adamlarının tahminine göre, Ay toprağının bir tonunun yaklaşık yüzde 25'inde su bulunuyor.<br /><br />40 yıl önceki Apollo seyahatleri sırasında Ay'dan getirilen toprak ve taş numunelerinde de su izine rastlanmış, ancak bunların taşındığı kapların hermetik (sıkı kapalı) olmamasından, bilim adamları bu su parçacıklarının havadan geldiğini, Ay kaynaklı olmadığını düşünmüşlerdi.<br /><br />Keşfin, bilim dünyasının Ay'a bakışını kökten değiştireceğini belirten bilim adamları, böylelikle Dünya'daki biyolojik yaşamın kaynağı suyun her yerde ortaya çıkabileceği daha dostane bir güneş sistemi görüşünün değer kazanacağına işaret ediyorlar.<br /><br />AAMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-71544459264819879772009-09-23T23:22:00.001-07:002009-09-23T23:22:38.416-07:00Grip haritanız Google'daGrip haritanız Google'da<br />Google Insight for Search ile tüm sonuçlara ulaşılabiliyor. Hangi ülkenin grip olduğu grafiklerle belli oluyor<br />Arama işinin internetin açılan kapısı olduğunu ve arama motorunun Türkiye'deki 26.5 milyonluk internet nüfusunun bilgiye ulaşmak konusunda birinci tercihi haline geldiğini söyleyen Google Türkiye Ülke Müdürü Bülent Hiçsönmez, “Arama motoru artık normal yaşamın barometresi. Biz de Google<br />olarak bu barometreyi paylaşmak istediğimiz için Google Insight for Search'ün<br />Türkçe arayüzünü sunduk” dedi. Google’ın yaklaşık bir ay önce başlayan yeni Türkçe hizmeti hakkında bilgi veren Hiçsönmez, “Bu servis ile hangi kelime ile ilgili arama trendini merak ediyorsanız, o kelimeyi giriyoruz. Son 7<br />günden son 5 yıla kadar arama trendlerini inceleyebiliyorsunuz” diye konuştu.<br /><br />GRİP HARİTASI ÇIKIYOR<br /><br />İnternette yapılan aramaların hacmindeki değişiklikleri gösteren Google<br />Arama Trendleri’nin reklamcılar, araştırmacılar ve sosyologlar gibi trend analizi yapanlar için işlevsel bir ürün olduğunu vurgulayan Hiçsönmez, şöyle konuştu: “İnsanlar neyle ilgileniyor, neye ilgileri artıyor, neye azalıyor… Tüm bunların sonuçlarına Google Insight for Search ile ulaşılabiliyor. Örneğin, bu<br />analizle Türkiye’nin grip haritasını çıkarmak bile mümkün. Fransa ne zaman grip oluyor, Türkiye ne zaman grip oluyor, bunu grafiklerle karşılaştırabiliyorsunuz.” Arama trendlerine tarihsel olarak bakıldığında son 5 yılda Türkiye en çok ekim ayında “grip ve nezle” kelimelerini aradı. Temmuzda “tatil”i arayan Türk internet kullanıcılarının “para”yı araması ise küresel krizin başladığı Eylül 2008’den sonra arttı. 2006’nın ilk aylarının ardından “aşk” kelimesini arayanlar ise neredeyse yarı yarıya düştü.<br /><br />SEL FELAKETİ ARAMA TRENDLERİNE DE YANSIDI<br /><br />Google’ın internet aramalarındaki bölgesel ve tarihsel trendleri<br />merak eden herkese açık olan Google Arama Trendleri’ne göre, Türkiye’de son 7 günde arama trafiği en çok artan kelimelerin başında yaşanan sel<br />felaketine bağlı olarak “meteoroloji” ve “hava durumu” geldi. Son 30 güne bakıldığında “sel” kelimesini en çok arayanlar Tekirdağ, Balıkesir ve İstanbul<br />oldu. 2004’ten bu yana yapılan aramalarda ise “Facebook”, “oyun”, “Mynet” ve “YouTube” açık ara önde. Türkiye'de il bazında da ilgi ve merak alanlarının tespit edilebileceğine değinen Bülent Hiçsönmez, Türk Telekom’un altyapı<br />yatırımlarının yakında tamamlanacağını ve İstanbul, Ankara, İzmir,<br />Adana, Bursa ve Antalya gibi büyük illerin dışındaki illere göre de ayrıntılı trend analizi yapılacağını vurguladı.<br /><br />GAZETE HABERTÜRKMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-31750336078433289362009-09-23T23:21:00.001-07:002009-09-23T23:21:57.972-07:00Facebook'una bak, eşcinsel mi anlaFacebook'una bak, eşcinsel mi anla<br />Facebook sitesine üye olan erkeklerin eşcinsel olup olmadıklarının arkadaşlarına bakılarak anlaşılabileceği öne sürüldü<br />ABD'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden iki öğrencinin yaptığı yayınlanmamış bir araştırmaya göre, eşcinsel erkekler sadece Facebook'taki arkadaşlarına bakılarak belirlenebiliyor.<br /><br />Ufak çaplı araştırmayı yapan öğrenciler Carter Jernigan ve Behram Mistree profillerini oluştururken cinsel eğilimlerini doğrudan karşı "cinse ilgi duyan, gay ya da biseksüel" olarak belirtmiş olan bin 500'den fazla öğrencinin Facebook arkadaşlarını taradı.<br />Bu analiz sonucunda eşcinsel erkeklerin karşı cinse ilgi duyan erkeklerden daha fazla eşcinsel arkadaşının olduğu ortaya çıktı.<br /><br />Facebook kullanıcılarının arkadaşlarının sadece cinsiyetine bakılarak cinsel eğilimini belirlemek üzere Gaydar adı verilen bir program oluşturan araştırmacılar, bunu 947 profil üzerinde denedi. Bunlar arasında bilgilerinde cinsel eğilimlerini belirtmeyen fakat eşcinsel oldukları bilinen 10 erkeği program, doğru bir şekilde eşcinsel olarak tanıdı.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-90519125426057921582009-09-23T23:20:00.000-07:002009-09-23T23:21:06.501-07:00Abone başı 200 TL ceza kesilebilirSanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, GSM operatörleri aracılığıyla sunulan eğlence, oyun ya da müzik mesajları konusunda hem tüketicileri hem de operatörleri uyardı.<br /><br />Bakan Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk toplumunda teknolojinin çok hızlı tüketildiğini, bu nedenle de çeşitli sorunların gündeme geldiğini söyledi.<br /><br />Teknolojinin dikkatsiz kullanıldığını ve zaman zaman zarara yol açtığını ifade eden Ergün, buna örnek olarak GSM operatörleri aracılığıyla sunulan eğlence, oyun ve müzik mesajlarını gösterdi. <br /><br />''GSM operatörleri üzerinden alınan mesajlar, eğlence içeren, bilgi içeren mesajlar var. Ayrıca 3G teknolojisiyle de internete daha hızlı erişim imkanı sunuyor'' diyen Ergün, tüketicilerin önemli bir bölümünün bunların maliyeti hakkında bilgi sahibi olmadığını, çünkü bu hizmeti sunanların maliyeti ''biraz sakladıklarını'' dile getirdi.<br /><br />Son dönemlerde bu konuda fazlaca şikayet aldıklarını belirten Ergün, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü'nün bu çerçevede ciddi bir denetim mekanizması işlettiğini söyledi. <br /><br />Tüketicilerin duyarlı olmaları ve bu tür mesajların kendilerine maliyetinin ne olacağını araştırmaları, firmaların da bu hizmetleri tüketiciyi yanıltmayacak şekilde sunmaları gerektiğini ifade eden Ergün, şöyle konuştu:<br /><br />''Bu hizmetleri tüketiciyi yanıltacak şekilde sunanlar, yanılttıkları her bir tüketici için en az 200 lira para cezasına çarptırılacaklar. Yüz binlerce tüketici olduğu düşünülürse 100 milyonlara varan cezalarla karşı karşıya kalabilirler. <br /><br />Tüketiciler de teknolojiyi daha dikkatli bir şekilde tüketsinler. Çünkü bu hizmetlerin bilinçsiz tüketimi size beklemediğiniz ağır maliyetler getirebilir. Yeni 3G teknolojisini tüketirken de aynı şekilde dikkatli olmak lazım. Bu görüşmeler normal telefon görüşmesi gibi olacak zannediliyor ama tarifeler değişebiliyor, paketler değişebiliyor. Telefonunuz 3G'ye uyumlu değildir fakat yeni bir paket sözleşmesi yapmışsınızdır. 3G'yi kullanmadığınız halde o paketin içinde kullanma bedeli olduğu için onu ödüyor olabilirsiniz. Elektronik sözleşmeler yapılırken, mesafeli sözleşmeler yapılırken tüketicinin çok dikkatli olması gerekiyor.'' <br /><br />GSM operatörlerinin aslında bu hizmetleri direk sunmadıklarını, başkalarına servis sağladıklarını, kanal açtıklarını anlatan Ergün, bu yanıltıcı işlemlerin çoğunun da o servis sağladıkları firmalar tarafından yapıldığını, ancak alt yapıyı, zemini hazırlayan durumunda oldukları için onların da sorumlu olacaklarını ifade etti.<br /><br />GSM operatörlerinin kanal açtıkları bu firmalara tüketicilerle yaptıkları sözleşmelerde nezaret etmeleri gerektiğini vurgulayan Ergün, ''Nezaret etmezlerse sonunda ortak olarak cezaya çarptırılmış olacaklar ve bu cezalar da hafif değil. Firmalar da bunu yaparken kötü niyetli olmayabilirler ama onların bu hizmetleri dikkatlice sunmaları, tüketicilerin de bu hizmetleri son derece dikkatli kullanmaları gerekiyor'' dedi.<br /><br />AAMelihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-46451117415642707902009-09-07T00:22:00.000-07:002009-09-07T00:24:39.819-07:003G HIZINI 3D GÖRÜNTÜYLE YAKALAYIN<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibzUeJmicT5G4p_T-uTw7-qAMRg1YR__o33rW_zhmeL9h0Hiwy4VBzE9r6C35aEgxuLjMWpknj9GhTT0Lg-tpte-AqC7GkM0RLp5tMyo-YxNCxypLIflp5fFkMHUxZCImS_a1sl_NazOk/s1600-h/20090904230120.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 216px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibzUeJmicT5G4p_T-uTw7-qAMRg1YR__o33rW_zhmeL9h0Hiwy4VBzE9r6C35aEgxuLjMWpknj9GhTT0Lg-tpte-AqC7GkM0RLp5tMyo-YxNCxypLIflp5fFkMHUxZCImS_a1sl_NazOk/s400/20090904230120.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378623072903199058" /></a><br />Mobil iletişimde dünya çapında teknoloji ve tasarım lideri olan LG Electronics'ten yeni bir telefon!<br />Mobil iletişimde dünya çapında bir teknoloji ve tasarım lideri olan LG Electronics, yeni, tam donanımlı multimedya telefonu LG ARENA (LG-KM900)'yı Türkiye'de satışa sundu. LG ARENA, mükemmel sesi, canlı ekranı, yüksek bellek kapasitesi, 3G özelliği ve 3 boyutlu arayüzü ile daha önce görülmemiş düzeyde bir multimedya deneyimi yaşatıyor.<br /><br />LG Electronics'in 2009'daki lider cep telefonu modeli ARENA, LG'nin sezgisel çalışma özellikli ve 3 boyutlu S-Sınıfı kullanıcı arayüzü ile birinci sınıf multimedya özelliklerinin yanı sıra, heyecan verici bir ses ve görüntü deneyimi sunuyor. <br /><br />İspanya'da 2009 Mobil Dünya Kongresi'ndeki ilk sunumundan bu yana ARENA, sadece medyadan büyük bir ilgi görmekle kalmadı, aynı zamanda dünya çapında da bir milyon adetlik ön sipariş topladı. <br /><br />ARENA, etkileyici bir ses ile oldukça keskin bir görüntü sunan mükemmel bir mobil multimedya cihazı. Dünyanın ilk Dolby Mobile teknolojisiyle ARENA, video içeriğinde heyecan verici bir surround ses deneyimi sağlıyor ve müzik içeriğinin de kalitesini artırıyor. 3,0-inç WVGA ekranı, standart QVGA ekranlara göre dört kat daha keskin bir çözünürlüğe sahip. Bu özellik kullanıcıların hareket hâlindeyken DVD kalitesinde DivX veya Xvid filmleri en net şekilde izleyebilmelerini sağlıyor. Aynı zamanda görüntülü görüşmelerde üstün görüntü ve ses kalitesi sunuyor.<br /><br />ARENA'daki D1 kayıt kapasitesi, geniş ekranlı bir TV'de gösterildiğinde mükemmel görüntü sağlayan DVD çözünürlüğündeki görüntü kalitesini yakalıyor. Her müzik türüne ve kişisel zevklere uymak üzere tasarlanan farklı equalizer ön ayarları bu deneyimi daha da kusursuzlaştırıyor. Yüzlerce müzik ve film dosyası, 8GB dahili bellek ve bir mikro SD girişi ile genişletilmiş 40 GB saklama kapasitesiyle kullanılabiliyor. Güçlü pili ise 30 saati bulan MP3 çalma ve 300 saatlik bekleme süresi sunuyor. <br /><br />ARENA'nın otomatik ve manuel odaklanma kapasitesine sahip 5 megapiksel kamerası kullanıcıların unutulmaz anları için yüksek kaliteli fotoğraf olanağı sağlıyor. Video ve fotoğraflar, 3G HSDPA 7,2 ağları ve Wi-Fi sayesinde sosyal ağ sitelerinde kolaylıkla paylaşılabiliyor. FM aktarıcısı ve 3,5 mm audio çıkışı, otomobilde, evde stereo olarak ve kulaklıklarla herhangi bir yerde müzik keyfi yapmak isteyen kullanıcılara da olanak tanıyor. Geliştirilmiş diğer özellikler arasında Google Mobil Servis, A-GPS ve jeo-etiketleme de yer alıyor. <br /><br /><br />LG Arena'daki 3 Boyutlu S-Sınıfı kullanıcı arayüzü, multimedya yaşamınızdan keyif almanın hızlı, sezgisel ve eğlenceli yolunu sunuyor. Bu teknoloji, dokunmatik ekranların avantajlarından faydalanmak ve menülerdeki gereksiz adımları kaldırmak için tasarlandı. Dört adet kişiselleştirilebilir ekran ile 3 boyutlu bir küp düzeni sunan S-class arayüz sayesinde kullanıcılar tek bir dokunuşla küpü hareket ettirerek bütün özelliklere çok hızlı ve kolay bir şekilde erişebiliyor. Menüler arasında hızlı ve kolay 3 boyutlu geçişler, güçlü bir AMD işlemcisinin yardımıyla sağlandı. Hızlı dokunma yanıtı ve çoklu dokunmatik beceriler, kullanıcılar için internet sörfü deneyimini zenginleştiriyor. <br /><br />S-Sınıfı kullanıcı arayüzü ile LG ARENA, sadece daha iyi bir işlevsellik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda eğlenceli bir multimedya deneyimi sunuyor. ARENA'nın renkli grafikleri telefona güçlü bir dinamizm duygusu veriyor. Tanıtıldığı günden beri 1milyon adet ön sipariş toplayan ARENA dünyayla aynı anda Türkiye'de 899 TL fiyatıyla satışa sunuldu.<br /><br /><br />Bilgi için: LG<br />Telefon: (212) 222 61 44Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-20289144053807231832009-09-07T00:21:00.001-07:002009-09-07T00:21:49.675-07:00iPhone için yeni görünümiPhone, cep telefonu hayranlarını ve Apple meraklılarını her şeyden önce sezgisel kullanımı ve ince tasarımı ile etkiliyor.<br /><br />Bu duruma kayıtsız kalanlar artık iPhone'una Asya motifleriyle kişisel bir görünüm kazandırma şansına sahipler.<br /><br />bling-stickers.com adresinde iPhone'un arka tarafında yapıştırılabilen birçok etiket mevcut: Soyut motiflerden parlak altın taçlar ve Swarovski kristallerine kadar birçok çeşit sunuluyor.<br /><br />Basit motifli etiketlerin fiyatı yaklaşık 10 Euro.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-86200510918886219412009-09-07T00:13:00.001-07:002009-09-07T00:13:36.099-07:00ATEN CE250A ile PC'nizi uzaktan yönetinLokalde ve 150 metre gibi uzak bir mesafeden bir klavye bir mouse ve bir monitör ile bilgisayarınızı yönetebileceğinizi biliyor musunuz?<br /><br />Üretim, imalatin ağırlıklı olarak yapıldığı tozlu fabrika ortamlarında; bilgisayarınızın tozdan uzak bir yerde konumlandırılarak uzak bir mesafeden yönetilmesi gerektiğinde ATEN CE250A, bu amaç için imdadınıza yetişiyor. Lokal ve uzak iki parçadan oluşan ATEN Klavye Monitör Mouse (KVM) Mesafe Uzatma Cihazları arasına döşenen 150 metrelik Cat. 5 (STP) kablo ile bilgisayarınızı Remote ünite üzerine bağladığınız 1 klavye, 1 mouse ve 1 monitör ile 150 metre gibi uzak bir mesafeden kontrol edebildiğiniz gibi, Lokal üniteye bağladığınız klavye, monitör, mouse ile de denetleyebilirsiniz. <br /><br />STP kablo kullanımı ilave topraklama özelliği sağlayarak koruma sağlar ve görüntüde parazitlenmenin önüne geçer. STP kablo dışında UTP kablo da kullanılabilir ancak bu durum monitör sinyalinin zayıflamasına sebep olmaktadır. Remote ünite üzerinde bulunan mevcut "seç" butonu yardımıyla komut vererek bilgisayarınızı hem Lokal üniteye bağladığınız klavye, mouse, monitör'den hem de Remote üniteye bağladığınız klavye, mouse, monitör vasıtasıyla uzak mesafeden kontrol edebilirsiniz. ATEN CE250A, ani voltaj yükselmelerine karşı koruma sağlar. Application Specific Integrated Chip (ASIC) teknolojisini destekler. <br /><br />1280 x 1024 yüksek görüntü çözünürlük değerlerini destekler. Windows, Linux, Unix, FreeBSD, Novell Netware v.s. gibi bir çok işletim sistemini destekleyerek çok geniş bir alanda kullanım imkanı sunar.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-943202238077876365.post-45999946298605823312009-09-06T23:59:00.000-07:002009-09-07T00:00:55.932-07:00N97 mini ekimde geliyor<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFYJ0q_Z2ZEf-nVDBm4gVk9tKveyse4tzpk44mZ2LmeE14oFcykYND6wUapIifvcIXhj5ATpeVLuSKezWs5J3pEpvssI9xwE2DQ-FHvQgUXhDPiud3BNTQu4JLYdD5UNe9-DkN1PQc7e8/s1600-h/20090904163859.jpg"><img style="float:right; margin:0 0 10px 10px;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 148px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFYJ0q_Z2ZEf-nVDBm4gVk9tKveyse4tzpk44mZ2LmeE14oFcykYND6wUapIifvcIXhj5ATpeVLuSKezWs5J3pEpvssI9xwE2DQ-FHvQgUXhDPiud3BNTQu4JLYdD5UNe9-DkN1PQc7e8/s400/20090904163859.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5378616962568949314" /></a><br />Nokia 2-3 Eylül arasında Stuttgart'ta (Almanya) gerçekleştirdiği Nokia World etkinliğinde N97 mini, N900, X3 ve daha fazlasını tanıttı. CHIP Online cep telefonu fuarında yaşananları sizin için özetledi.<br /><br />Nokia World, ilk kez Almanya'da gerçekleşiyor. Mobil şebeke operatörleri, uzmanlar, oyun üreticilerinin yanında dünyanın dört bir yanından geliştiriciler, blog yazarları ve gazeteciler Stuttgart'ta buluştu. Nokia CEO'su Olli-Pekka Kallasvuo yaptığı açılış konuşmasında birçok cep telefonu yeniliğini tanıttı:<br /><br />N97 mini ekimde geliyor<br />Uzun süredir Nokia N97 mini internette dolaşıyor. Şimdiyse resmileşti: N97'nin küçük kardeşi, yaklaşık 500 Euro'ya satışa sunulacak. Büyük N97 ile karşılaştırıldığında daha kompakt olan N97 mini, QWERTY klavyedeki beş yol navigasyon tuşundan ve kamera kapağından feragat ediyor. Diğer özellikler arasında 5 Megapiksel kamera, HSDPA, WLAN, 3,2 inç dokunmatik ekran ve tümleşik navigasyonlu GPS var.<br /><br />Yepyeni arabirimiyle N900<br />Nokia World'deki bir diğer yenilik ise Linux tabanlı cep telefonu N900 oldu. N900'ün de ekimde çıkması bekleniyor. Nokia'nın önerdiği fiyat ise 595 Euro. Dokunmatik ekranı, kaydırılabilir klavyesi ve 5 Megapiksel kamerası ile N900, N97'ye çok benziyor. Aradaki en büyük fark Linux tabanlı yepyeni kullanıcı arabirimi Maemo 5. Cihazı denetleyen uzmanlar şu konuda hemfikir: Kızaklı cep çok kaliteli bir hava veriyor. CHIP Online kısa bir süre sonra bir uygulama testi ile sizi N900 hakkında daha detaylı bir şekilde bilgilendirecek.Melihhttp://www.blogger.com/profile/17003518869274246628noreply@blogger.com0